Aynı başrollerle 5 yıl içerisinde iki farklı birbirinden bağımsız film çekmek mi? Tam bizim ülkede yapılacak bir işe benziyor ama Amerikalılar da yapmış işte. Yine de tatlı bir film. O yıllardaki daha hiç popüler olmayan sanal ilişkileri görmüş olduk.
1998'de filmi sinemada izlediğimde teknolojiye inanamamıştım. Şaka yapmıyorum! Oturduğunuz yerden mektup ya da mesaj göndermek o kadar gerçeküstü bir teknolojiydi ki. Film bizim için adeta fantastik film kategorisindeydi. Cine 5 decoder olan evlere 'smart home' muamelesi yapılan bir dönemden bahsediyoruz. Ben 7 CD çalarlı müzik setimin son teknoloji olduğunu düşünürken adam poposunu kaldırmadan sağa sola mesaj yolluyordu!!!
Teknoloji her birkaç yüzyılda bir sıçrama yapar. Biz de şu anda o sıçramanın canlı tanıklarıyız. 98'de internetin ne olduğunu kimse bilmiyordu. 2008'de her evde internet vardı. 2018'de hepimiz interneti cebimizde taşıyorduk... Geriye baktıkça inanılmaz geliyor... Üstelik sadece internetten örnek verdim. Örnekler tonlarca çoğaltılabilir...
Neyse, ben filmi eleştirecektim konu nerelere geldi. Filmi sinemada Meg Ryan uğruna seyretmiştim. (Prime dönemindeki Meg Ryan ekranda ağladığında 10 aşık etme gücündedir. 😉) Yanındaki Tom Hanks de pastanın üzerindeki kremaydı. Film hikayesiyle, olay örgüsüyle, işlenişiyle, esprileriyle romantik komedinin nasıl olması gerektiğine bir ders adeta. Oyunculuklar üst düzey. Konu günümüz seyircisi için saçma gelebilir ama yukarıdaki girizgahı boşuna yazmadım. İnternetten biriyle tanışmak o dönem için 'teknoloji devrimi'ydi. Bunu gözardı etmemek gerekir.
Galiba çok uzattım. Bu filme yazılacak daha tonlarca şey var ama en iyisi ben susayım, siz filmi izleyin. Keyifli seyirler...